Begüm Hatun gibi gözü kara biriyim
Ünlü oyuncu Buse Buçe Kahraman, atv'nin reyting rekorları kıran dizisi Kuruluş Osman'ın yeni sezonuna dahil oldu. Kahraman; geleneklerine bağlı, cesur ve güçlü bir karakterle izleyici karşısına çıktı. Begüm Hatun karakteriyle dönem projesinde yer almanın heyecanını yaşayan oyuncu ile bir araya geldik...
Hem heyecan verici hem de zorlu bir deneyim. Dizi ekibinin yıllar içerisinde oturmuş çalışma düzeni ve bir dinamiği var. Bu durum profesyonel bir çalışma ortamı sağlıyor. Bunun yanında yıllardır bu hikayeye sadık olan geniş bir kitle var, böyle bir aileye dahil olmak samimi hissettiriyor. Tabii aynı zamanda yeni bir karaktere karşı önyargılı da olunabiliyor, ben de karakterimi en iyi şekilde yansıtabilmek ve 'Kuruluş Osman'ın kendine özgü hikaye anlatımı ile uyum sağlamak için elimden geleni yapıyorum.
KORKUMUN ÜZERİNE GİDERİM
Ben ekibe biraz hızlı dahil oldum ancak çalışmalara da bu hızla başladık; at binme ve aksiyon dersleri aldım, tabii ki fiziksel olarak yüksek bir tempo gerektiriyor. At en sevdiğim hayvanlardan biri, ben pek ürkek değilimdir. Korkularımın üzerine giderim, çekindiğim noktalar olsa bile yapamadığım şeyleri birkaç kez daha deneyip en iyi hale getirmeye çalışırım.
3-4 yıl önce küçük bir deneyimimim olmuştu ama bu kadar kapsamlı değildi. Zorlamadı demek yalan olur çünkü rutinlerimin arasında olan şeyler değildi. Şöyle söyleyebilirim; zor olmasının yanında, keyifli, iyi hissettiren ve kesinlikle donanım sağlayan bir süreç. O yüzden de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Begüm Hatun; geleneklerine bağlı, cesur ve kararlı bir yapıya sahip, çıkarlarını korumak için akılcı kararlar almak isteyen ve kardeşine derin bir bağlılık duyan bir karakter. Beyi öldükten sonra Keçilişah Beyliği'nin başına geçtiği için, bu beyliği büyütmek, liderliği sürdürmek en büyük hedeflerinden biri. Sert bir kabuğu olan ama aslında esaslı ve içinde fırtınalar kopan bir hatun.
Begüm Hatun'un mesafeli duruşunu, ne olursa olsun amacından sapmayışını, kararlılığını, içinde bulunduğu dönemi de göz önünde bulundurarak, onun yerinde olsaydım ben de bu kadar gözü kara olurdum diyebilirim. Buçe olarak da hayallerim hedeflerim ve sevdiklerim konusunda kesinlikle öyleyim.
Her meslek grubunun kendi içinde kolay ya da zor bazı getirileri var, bizim mesleğimizde de belirli bir sempati ya da nefret kazanabiliyoruz. Aksine insanlarla göz göze gelmek ve yolda yürürken selamlaşmak, hep birlikte bir hikayenin parçası olmak bence çok güzel bir duygu.
Her zaman benimleydi bu istek. Hikaye anlatma, taklit etme; kendimi ifade etme ihtiyacımın arttığı çocukluk dönemimde beni oyunculuğa yönlendirmiş olabilir. Oyunculuk, duyguları güvenli bir şekilde dışa vurmamın bir yolu sonuçta.
ÇOK ÇALIŞTIM
Ailem her zaman olduğum kişiye, dönüşmek istediğim kişiye saygı duydu. Bu benim için çok önemliydi ve tabii ki ben de hep hayallerimi ve hedeflerimi korudum, bunun için çalıştım. O kadar tutkuluydum ki karşımda durmayı düşünmediler bile. Çoğu okulu denemek kendimi de denemek demekti, disiplin ve çalışmanın insanı hayatta inanılmaz noktalara getirebileceğini düşünüyorum.
Hayal kırıklığı diyemem bundan sonra neler olacağına dair bir merak oluştu içimde çünkü hayat tekdüze ilerleyen bir yol değil. Üniversite zamanlarımda karşıma çıkan fırsatları sonuç değil araç olarak görmeyi öğrendim, bu araçların hepsi de keyifli, ders alacağım ve beni hedeflediğim noktaya götürecek şeyler...
Hırs bir kişi için hem olumlu hem de olumsuz olabilir, bu duyguyu içinde nasıl büyüttüğüne göre değişir bence. Benim cevabım evet ama benim hırsım yalnızca kendimle çünkü yarışım kendimle, hırs bir rekabet ya da bir kıskançlık konusu olamaz benim için ancak bana ilham verir. Yürüdüğüm yolda daha azimli olurum, böylelikle çevremdeki insanlara da ilham verebilirim, onları kendi yolları için motive edebilirim.
NOSTALJİK BİR İNSANIM
Teknolojinin hayatımıza kattığı sayısız kolaylık ve güzelliği yok sayamam. Ama ben bunların yanında daha eski kafalı bir insanım, eski dokuları, eski şarkıları, eski sohbetleri daha çok severim. Manevi yönümü daha çok besler. Günümüzde bu samimiyet ve maneviyat duyguları ikinci plana atılıyor gibi hissediyorum, bu yüzden nostalji her zaman bana daha ben gibi gelir.
GELDİĞİMİZ YERİ BİLİRSEKGİDECEĞİMİZ YERİ DE BİLİRİZ
Tabii ki, nereden geldiğimizi bilirsek nereye gideceğimizi de bilebiliriz. Hiç tanık olmadığım dönemler, o dönemlere ait detaylar, var olan insanlar, kazanılan başarılar merak uyandırıcı, bu yüzden tarihi seviyorum.
Etkilenmemek elde değil, kostüm ve mekan kesinlikle insanı var olduğu dönemin içerisine çekiyor. Bütün çalışmalarla birleştiği zaman insan da o karakterle bütünleşiyor.
TARİHİMİZE AİT BİR HİKAYENİN PARÇASI OLMAK ÇOK GÜZEL
Son derece farklı bir deneyim benim için; kostümler, dekorlar, mekanlar çok etkileyici. Bir oyuncu olarak bu noktada hem görsel hem duyusal anlamda fayda sağlıyor. Tarihimize ait bir hikayenin parçası olmak, o dönemin ruhu, kostümleri, gerek aksesuarları sayesinde kendimi tamamen farklı bir dünyada bulmak hem alan tanıyor bana hem de işimi keyifli hale getiriyor.
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."